GB
Although Karakaya isn’t a large climbing area in terms of route count, it is arguably the biggest, most frequently visited, and most scenic crag near Ankara in the vast Central Anatolian steppe. The small acacia grove where we camp feels like an oasis — cool and shady even on the hottest summer days.
Whether you’re into sport climbing, trad climbing, or bouldering, you’ll find something for your taste in Karakaya. Walk just five minutes from your tent and you’ll be tying in at the base of a route. After a climb, you can return to camp, sip a coffee under the trees, and then head back for another round.
The rock is granite, which is rare in Turkey compared to the much more common limestone. This granite comes in dark brown, sometimes yellow or grey hues. Unlike limestone — where holds and footholds are abundant and varied — Karakaya’s granite offers a very different puzzle, requiring distinct movement and technique. Routes typically range from 10 to 20 meters in height and most feature a clear crux — sometimes more than one.
These small and large granite towers rising from the steppe, together with the acacia grove nestled between them, offer a uniquely memorable climbing experience. Whether you’re climbing on the rocks or relaxing in the shade of the acacias — especially in spring when the trees bloom — Karakaya becomes one of the most beautiful places you can be.
Enjoy the rocks. Enjoy those fleeting moments of being.
Happy climbing!
Uğur E. Alkan
TR
Karakaya, aslında rota sayısı olarak kısıtlı büyüklükte bir bölge olmasına karşın İç Anadolu bozkırında Ankara’ya yakın az sayıdaki tırmanış alanından belki de en büyüğü, en çok ziyaret edileni ve en güzel kamp yerine sahip olanı. Kamp yaptığımız akasya koruluğu bozkırın içinde bir vaha gibi, yazın en sıcak günlerinde bile serin ve gölge. Spor tırmanış, geleneksel tırmanış veya bouldering; kaya tırmanışının her türünü Karakaya’da bulabilirsiniz. Çadırınızdan çıkıp 5 dakika yürüdükten sonra rotaya girebilir, dinlenmek için kamp alanına dönüp ağaçların altında bir kahve içtikten sonra tırmanışa devam edebilirsiniz.
Kaya yapısı ise, yurdun büyük kısmında hakim kaya türü olan kireçtaşından çok daha farklı, koyu kahverengi, yer yer de sarı ve gri renkte bir granit türü. Kireçtaşında bolca ve çeşitli şekillerde bulunan tutamak ve basamakların yokluğu kendine has bir tırmanış tarzını, farklı tırmanış tekniklerini gerektiriyor. Rotalar genelde 10-20 metre arasında bir yükseklikte ve çoklukla bariz bir (veya birden fazla) kilit bölüm içeriyor. Granitin sunduğu bulmacalar kireçtaşından çok farklı.
Bozkırın ortasında yükselen bu irili ufaklı granit kuleler ve kulelerin arasında kamp yaptı- ğımız ufak akasya korusu bizlere çok özel bir tırmanış tecrübesi sunuyor. Kayaların üzerinde, ya da akasya ağaçlarının gölgesinde, hele bir de bahar mevsimi ve ağaçlar çiçek açmışsa Karakaya olabileceğiniz en güzel yerlerden biri. Bu güzel kayaların ve o “geçici” varoluş anlarının keyfini çıkarın.
İyi tırmanışlar!
Uğur E. Alkan
GB
It all began on a May day in 2005, when four people driving from Ankara to Pelitözü for a climbing trip took a curious detour at the sign that read Karakaya, intrigued by some barely visible rocks off the main road. It was early spring, everything was lush and green. The moment we first saw the rock formations — now known as the Koru and Tatar sectors — we realized we had arrived somewhere truly special.
Later, Öztürk and Seçkin showed up on a motorcycle through the rain, and the first route was born: Destur! You can find the full story of this serendipitous discovery in issue 26 of Takoz magazine.
Most of the early routes in the area were opened by Öztürk Kayıkçı between 2005 and 2006. The main sectors like Tatar, Koru, and Koridor, along with many routes that are now considered classics, were developed during this period.
Between 2007 and 2011, our Dutch friend Maurits picked up the torch and almost doubled the number of routes single-handedly, creating many new sectors. Some of the most popular areas in Karakaya — Rockdoctor, the thesis-level testpiece Çatı Katı for strong climbers, and Takılı Taş right beside it — were all part of his contributions. Remarkably, several of the routes he opened during that time still await their first repeat ascents.
Since then, numerous other routes have been established — some by myself, others by different climbers. The most significant wave of new development came in the summer of 2020, with the support and initiative of BoulderEs, Eskişehir’s only climbing gym. Several new sectors were opened, many of which feature beginner-friendly, easier climbs, helping to fill the gap in Karakaya’s range of easier routes.
Today, the main sectors have reached their capacity in terms of route density. However, there is still room for new routes and sectors. Countless traditional and boulder lines are still waiting for their first ascent.
On the other hand, some untouched boulders with route potential remain — and perhaps it's best they stay that way for a while. Because in truth, we are not the true owners of Karakaya. Let’s leave it to the birds and the wild.
Uğur E. Alkan
TR
Herşey, 2005 yılında bir Mayıs günü, Ankara’dan Pelitözü’ne tırmanışa gitmekte olan bir araba içerisindeki dört kişinin, ana yoldan belli belirsiz gözü- ken kayalıkları merak edip Karakaya tabelasından içeri dönmesiyle başladı. Baharın ilk günleriydi ve her yer yemyeşildi. Bugün Koru ve Tatar sektörler olarak bilinen kaya bloklarını ilk gördüğümüzde çok acayip bir yere geldiğimizi anlamıştık. Sonra Öztürk ve Seçkin’in yağmurun içinden motorla gelişi ve ilk rota: Destur! Tesadüfler üzerine kurulu bu keşif hikayesini Takoz dergisinin 26. sayısında bulabilirsiniz.
Bölgedeki ilk rotaların büyük çoğunluğu bu dö nemde, 2005-2006 yıllarında Öztürk Kayıkçı tarafından açıldı. Tatar, Koru, Koridor gibi ana sektörler ve bugün klasikleşmiş rotalar bu yıllarda oluştu.
2007-2011 arasında ise Hollandalı dostumuz Maurits sazı eline aldı ve tek başına rota sayısını neredeyse ikiye katladı, birçok yeni sektörü oluşturdu. Karakaya’nın en popüler sektörlerinden Rockdoctor, sert tırmanıcılar için master tezi Çatı Katı ve hemen yanındaki Takılı Taş bunlardan bazıları. Maurits’in bu dönemde açtığı ve ilk tırmanışını yaptığı bazı rotalarsa hala ilk tekrarını bekliyor.
Günümüze kadar olan süre zarfında da bir kısmı benim tarafımdan, bir kısmı diğer tırmanıcılar tarafından birçok başka rota açıldı. Son büyük çaplı rota çalışması ise 2020 yılının yazında Eskişehir’in tek tırmanış salonu BoulderEs’in girişimi ve desteğiyle yapıldı ve yeni sektörler açıldı. Birçoğu nispeten daha kolay ve başlangıç seviyesine hitap eden bu rotalarla Karakaya’daki “kolay” rota eksiği de biraz olsun giderilmiş oldu.
Günümüze kadar gelen süreçte ana sektörler rota sayısı açısından sınırlarına ulaştı denebilir. Ancak hala yeni rotalar ve sektörler için yer var. Sayısız geleneksel ve boulder hattı ilk tırmanışını bekliyor.
Diğer taraftan, rota potansiyeline sahip ama el sürülmemiş bazı kaya blokları da mevcut ve bir süre daha böyle kalmalarında fayda var. Çünkü Karakaya’nın gerçek sahipleri aslında biz değiliz, buraları kuşlara ve doğal hayata bırakalım
Uğur E. Alkan